Türkiye’nin Sofya Büyükelçisi Süleyman Gökçe, Ankara
Antlaşması olarak bilinen ve 1925 yılında imzalanan "Türkiye-Bulgaristan
Dostluk Antlaşması"nın 90 yaşında olduğunu Twitter hesabından ‘18 Ekim 1925 tarihli
"Türkiye-Bulgaristan Dostluk Antlaşması" (Ankara Antlaşması) 90
yaşında’ yazarak hatırlatmada bulundu.
Ajans Bg
Türkiye İle
Bulgaristan Arasında Mün’akid Muhadenet Muahedenamesi
Bir
taraftan Türkiye, Diğer taraftan Bulgaristan, Türkiye Cumhuriyeti ile
Bulgaristan Krallığı arasındaki samimi muhadenet rabıtalarını tesis ve takviye
etmek hususunda aynı derecede samimi arzu perverde ettikleri o iki devlet
beyninde münasebat tesis olunca işbu münasebetin kendi milletlerinin refah ve
saadetine hadim olacağı kanaatiyle mütehassıs bulundukları cihetle bir
muhadenet muahadesi akdine karar vermişler ve bu hususta murahhasları olmak
üzere:
Türkiye
Reis-i Cumhuriyeti: Hariciye Vekâleti Müsteşarı
Tevfik
Kamil Bey’i Ve Haşmetlü Bulgar Kralı: Bulgaristan Vaşington Fevkalade Murahhas
ve Ortaelçisi Mösyö (Simeon Radeff)i tayin eylemişlerdir.
Müşarün-ileyhüma
usulüne muvafık görülen salahiyetnameleri ba’del-tebliğ ahkâm-ı atiyyeyi
kararlaştırmışlardır.
Madde 1:
Türkiye Cumhuriyeti ile Bulgaristan Krallığı arasında gayr-ı kabil-i ihlal sulh
ve samimi ve daimi muhadenet cari olacaktır.
Madde 2: Tarafeyn-i
aliyeyn-i akdeyn iki devlet arasındaki siyasi münasebatı hukuk-ı düvel
esaslarına tevfikan tesis hususunda ittifak etmişlerdir. Tarafeyn-i her birinin
siyasi mümessillerinin mütekabiliyet şartıyla diğerinin arazisinde hukuk-ı
umumiye-i düvel esasına müstenid muameleye mazhar olmalarını kabul etmişlerdir.
Madde 3:
Tarafeyn-i aliyeyn-i akideyn, bir ticaret mukavelenamesi ve bir ikamet
mukavelenamesi ve bir hükm muahedesi akd etmek hususunda mutabık kalmışlardır.
Madde 4:
İşbu muahedename tasdik olunacak ve tasdiknameler Ankara’da sürat-i mümkine ile
teati edilecektir. İşbu muahedename tasdiknamelerinin teatisinden itibaren on
beş gün sonra iktisab-ı mer’iyyet edecektir.
Madde 5:
İşbu muahedenameye merbut protokol anın mütemmem bir cüzini teşkil eder.
Tasdikan-lü’lmakal tarafeyn murahhasları işbu muahedenameyi imza ve
mühürleriyle tanzim eylemişlerdir. 1925 senesi 18 Teşrinievvel’inde iki nüsha
olarak Ankara’da tanzim olunmuştur.
A
Ekalliyetlerin himayesine dair (Neuilly )
Muahedenamesinde münderic bulunan ahkâmın kâffesinden Bulgaristan’da mütemekkin
Müslüman ekalliyetlerini ve (Lozan) muahedenamesinde münderic bulunan ahkâmın
kafesinden de Türkiye’de mütemekkin Bulgar ekalliyetlerini istifade ettirmeği
iki hükümet birbirine karşı taahhüd eder. 54 (Neuilly ) ve Lozan) muahedenamelerinden her
birine vaz’ül-imza devletlerin ekalliyetlere müteallik olarak haiz oldukları
bilcümle hukuku mütekabilen Bulgaristan Türkiye’ye ve Türkiye de Bulgaristan’a
karşı tanır. Haşiye: Lisan-ı maderzadı Bulgarca olan gayr-ı Müslim Türk teb’ası
Bulgar ekalliyetine mensub addolunacaktır.
B 1913
Türkiye’si arazisinde tevellüd edüb de işbu protokolün tarih-i imzasına kadar
Bulgaristan’a hicret ile Kraliyette mer’i kavanin-i dahiliyye mucibince Bulgar
tabiiyeti iktisab etmiş bulunan bilcümle Bulgarları, Türk Hükümeti Bulgar
teb’ası olarak tanır. Bulgaristan’ın 1913’teki hududu dâhilinde tevellüd edüb
de işbu protokolün tarih-i imzasına kadar Türkiye’ye hicret ile Cumhuriyette
mer’i kavanin-i dâhiliye mucibince Türk tabiiyeti iktisab eylemiş bulunan
bilcümle Müslümanları, Bulgar Hükümeti Türk teb’ası olarak tanır. Zatülzevc
kadınlar zevclerinin ve on sekiz yaşından dun olan çocuklar ebeveynlerinin
şeraitine tabi olacaklardır. Şurası mukarrerdir ki yukarıda mevzu-ı bahs olan
Türk Bulgar teb’ası (C) maddesinde mezkûr aksam müstesna olmak üzere,
Bulgaristan ve Türkiye arazilerinde mütekabilen malik oldukları emval
üzerindeki hakk-ı mülkiyetlerini muhafaza eder. İstanbul şehri müstesna olmak
üzere Türkiye’nin Avrupa kıtasında kâin arazisinde tevellüd edüb de
Bulgaristan’a hicret etmiş olan Bulgarlar, mezkûr arazide yeniden temekkün
etmek isterler ise Türkiye Hükümeti her hususu madde hakkında muvafakat edib
etmemek hususunda serbesti-i temini muhafaza ider.
1913 senesinde Bulgaristan’a ilhak olunan
kazalarda tevellüd edüb de Türkiye’ye hicret etmiş olan Müslümanlar mezkûr
arazide yeniden temekkün etmek istedikleri takdirde Bulgar hükümeti aynı hakkı
muhafaza eder. Haşiye: İşbu protokol ahkâmı mucibince İstanbul, bu namda olan
şehir emanetinin 1913 kanuniyle tahdid olunan menatıkından ibarettir.
C İstanbul
şehri müstesna olmak üzere Türkiye Cumhuriyeti’nin Avrupa kıtasındaki arazisi
ahali-i asliyesinden olup da 5-18 Teşrinievvel 1913 tarihinden sonra işbu
protokolün imzası tarihine kadar Bulgaristan’a hicret etmiş olan Bulgarlara ve
Balkan Harbi’ni müteakib Osmanlı İmparatorluğu’ndan ayrılan arazi ahali-i
asliyesinden olub da 5-18 Teşrinievvel 1913 tarihinden işbu protokolün imzası
tarihine kadar Türkiye’ye hicret etmiş olan Müslümanlara ait her nevi emval-i
gayr-ı menkule, arazisinde bulundukları devletler tarafından mütekabilen
iktisab edilmiş olacaktır.
D
Bulgaristan’da kâin ve Türkiye teb’asına ait olup da madde-i sabıkanın saha-i
tatbiki haricinde kalan her nevi emval-i gayr-ı menkule, halen meşru
sahiplerinin taht-ı tasarruflarında değilse bunlara hukuken makamlarına kaim
olanlara yahud vekillerine iade edebilecektir. İşbu emval hakkında her ne
sebeple olursa olsun tatbik olunan istisnai tedabir ve ahkâmın kâffesi işbu
protokol mevki-i mer’iyyete vazolunur olunmaz ref olunacaktır. Muhacir veya
yerliler tarafından işgal olunan emval için, alakadar sahiplerine adilane bir
bedel icar-ı takdir ve ita olunacaktır. Alakadaran 5-18 Teşrinievvel 1913’den
evvel memleket-i asliyelerini terk eylediklerini mütekabilen her iki memleket
muhakemesi huzurunda kanuni esbab-ı subutiye ile isbat etmeye mecburdurlar.
Şurası mukarrerdir ki yukarıda zikrolunan bilumum ahkâm her biri taalluk ettiği
hale tatbik olunmak üzere B bendinin iki birinci fıkralarında istihdaf olunan
eşhasın emvali hakkında da tatbik edilir.
E Yeni
Bulgar arazisinin ilhakından evvel iktisab olunan hukuk ve Osmanlı
İmparatorluğu’nun selahiyatdar devairlerinden sadır olan evrak-ı adliye ve
senedat-ı resmiye aks-i halin kanunen sübutuna değin, muteber ve gayr-ı kabil-i
ihlaldir.
F
Tarafeyn-i akideyn, İstanbul Muahedesi ile lahikalarının ahkâmını iki devlet
arasında hududu tespit tayin eden
kısmı müstesna olmak üzere, mevcudiyeti hitama ermiş ve hükmü kalmamış
addetmekte müttefiktirler.
G Mesai-i
hukuk-ı tasarrufiyesine müteallik kanunun Bulgaristan’da bulunan Türk teb’asına
tarz-ı tatbiki hakkında Bulgar murahhası tarafından Türk murahhasına tevdi
olunan mektup işbu protokolün mütemmim bir cüzini teşkil edecek ve anınla
birlikte mevki-i mer’iyye vazolunacaktır.
H İşbu
protokolün tatbiki hususunda zuhur edebilecek olan müşkilat hükümeteyn beyninde
siyasi müzakerata mevzu teşkil edecektir.
18
Teşrinievvel 1925’de Ankara’da iki nüsha olarak tanzim kılındı. Tevfik Kamil-
S. Radef
Zabıtname
Zirde
vaz’ül-imza Türk ve Bulgar murahhasları, iki hükümet beyninde müzakere olunan
ukudu, yani bir muhadenet muahedesi ve anın mütemmim cüzini teşkil eden merbuti protokolü ve
bir ikamet mukavelenamesi imza etmek üzere Ankara’da Hariciye Vekâleti’nde 18
Teşrinievvel 1925 tarihine müsadif günde ictima etmişlerdir.
Müşarünileyhüma
merbut protokolün “D” maddesinin mealini daha iyi tayin etmek ve hükümetlerinin
mütekabil hüsn-i niyetleri hususunda hiç şüpheye mahal bırakmamaktaki kaideyi
takdir ile bu fıkra ahkâmının istihdaf ettiği emvalin iadesi, ne bir taraftan
ne diğer taraftan hiçbir itiraz serdedilmeksizin icra olunacağını, hükümetleri
namına beyan eylerler.
İşbu
zabıtname iki nüsha olarak tanzim olunmuştur.
Tevfik
Kamil-S. Radef
Ankara’da
Hariciye Vekâleti Müsteşarı Tevfik Kamil Bey’e
Murahhas
Efendi, Müzakeratımız esnasında izhar buyurduğunuz arzuya tabiyen hükümet-i
metbu’amın Bulgaristan’da bulunan Türk teb’asının mesai-i hukuk-ı tasarrufiye
kanunu mucibince istimlâk edilen emvali hakkında bu kanunun tatbikine müteallik
olarak Sırb, Hırvat ve Slavon Krallığı ile akdettiği itilafı tamamıyla tatbik
etmeyi taahhüt eylediğini zat-ı âlilerine te’yid eylemekle müftehirim.
İhtiramat-ı
faikemin lütfen kabul
buyurulmasını rica eylerim murahhas efendi. İmza S. Radeff
0 yorum:
Публикуване на коментар